Türk Hava Kurumu’nun sivil havacılık alanında son 10 yıl içerisinde gösterdiği faaliyet alanlarını bizim için özetler misiniz?

 

Türk Hava Kurumu (THK), cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından 1925 yılında kuruldu ve o günden bu yana ülkemizde havacılığın başlangıç noktası oldu. Son 10 yılda, sivil havacılık alanında çok geniş bir yelpazede faaliyet gösteriyoruz. THK Üniversitesi ve Uçuş Akademisi aracılığıyla pilot, uçak bakım teknisyeni ve havacılık uzmanları yetiştiriyoruz. Planör, paraşüt, yamaç paraşütü, model uçak, yelkenkanat ve balon branşlarında eğitimler ve faaliyetler düzenleyerek gençlerimizi gökyüzüyle tanıştırıyoruz. 100 YILLIK TECRÜBE Sivil havacılık, emniyet ve savunma sanayi kuruluşlarıyla iş birliği yaparak kursiyerlerimize uygulamalı pratik deneyim kazandırıyor, ülkemizin savunma gücüne katkı sunuyoruz. Esasında THK, 100 yıllık havacılık tecrübesiyle “Yüzyıllık Havacılar Topluluğu”dur. Ülkemizin yetenekli gençlerini bünyesine katarak gelişen bir havacılık eğitim kurumu olmakla birlikte ülkemizin havacı insan kaynağı merkezidir. Bugün devletimizin güçlü iradesi, milletimizin üretkenliği ve gençlerimizin ilgisiyle Türkiye artık kendi uçağını, İHA’sını, SİHA’sını üreten bir ülke hâline geldi. THK da bu sürecin köklerini temsil eden, destek vermek için çalışan, milletimizin gökyüzü sevdasının simgesidir.

 

Özellikle Rusya-Ukrayna Savaşı, dronların ne kadar büyük bir tehdit olduğunu tüm dünyaya gösterdi. Dolayısıyla dron pilotluğu önemli bir kabiliyet hâline geldi. Türkiye’nin de bu kabiliyetini artırması maksadıyla THK olarak dron operatörlüğü programları açıyorsunuz. Bu kapsamda, bugüne kadar kaç dron operatörü yetiştirdiniz? Bundan sonra bu konudaki hedefiniz nedir?

 

Savaşlar, insansız hava araçlarının modern güvenlik konseptlerinde ne kadar kritik bir rol oynadığını tüm dünyaya gösterdi. Ülkemizce geliştirilen İHA ve SİHA’larımızın sahadaki başarısı, ülkemizi bu alanda bir marka hâline getirdi. Ancak insansız hava araçları günümüzde yalnızca savaş alanlarında değil, sivil uygulamalarda da kritik bir rol oynuyor. THK olarak bu alanda İHA-X1-Şahit projesiyle 1990’lardan itibaren birikim sahibiyiz. Bugün ise THK Üniversitesi bünyesindeki İHA Araştırma ve Geliştirme Merkezi (İHAMER) ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) onaylı eğitim programlarımızda bugüne kadar yüzlerce operatör yetiştirdik. Mezunlarımız savunma sanayi projelerinde, kamu kurumlarında, özel sektörde ve arama-kurtarma operasyonlarında görev alıyor. Hedefimiz; bu eğitim ağını ülke geneline yaymak, simülasyon ve görev kontrol merkezleriyle desteklemek, otonom ve yapay zekâ destekli sistemlere hâkim binlerce yeni operatör yetiştirmek. Yani sadece kullanan değil, aynı zamanda üreten bir ülke olma yolunda da gençlerimizi bu alanda öncü kılmayı hedefliyoruz.

 

Gençlere havacılık kültürünü benimsetmede önemli bir kurumsunuz. THK’nin gençlere bu kültürü aşılamadaki vizyonu ve misyonu nedir? Bu kapsamda ne tür faaliyetleriniz bulunuyor?

 

Bizim en temel görevimiz; gençlerimize, çocuklarımıza ve toplumumuzun her bir ferdine havacılığı sevdirmektir. Bu vizyonla ülke genelinde 313 şubemiz ve 2008 yılında kurulan ‘Genç Kanatlar Topluluğu’ ile faaliyet yürütüyoruz. Gençlerimiz için model uçak, planör, yamaç paraşütü, paraşüt ve dron gibi havacılık etkinlikleri düzenliyor, ulusal ve uluslararası yarışmalara katılmalarını sağlıyoruz. Bunun yanında sosyal projeler, kamplar ve eğitim programlarıyla takım ruhu, liderlik ve sorumluluk bilinci kazandırıyoruz. Bu kapsamda, Selçuk’taki Paraşüt Okulumuzda gençlerimize serbest paraşüt, Eskişehir İnönü Tesisimizde planör, çok hafif hava araçları, yelkenkanat ve yamaç paraşütü eğitimleri veriyoruz. Eskişehir İnönü Türkkuşu Tesisimizi, Gençlik ve Spor Bakanlığımız ile birlikte bir havacılık gençlik kampı hâline getirmeyi planlıyoruz. Bağımlılıkla mücadelede, gençlerimize sadece “ekrandan uzak dur” demek yetmez; biz onlara havacılığı, adrenalin ve üretimle birleşen bir alternatif olarak sunuyoruz. Vizyonumuz, gençlerimizi hem teknik hem sportif açıdan donanımlı bireyler olarak yetiştirmek, onları gökyüzüne yönlendirmektir.

 

THK tesislerinde uçak bakım ve modernizasyonları kapsamında neler yapıyorsunuz? Bu konuda bir gelecek vizyonunuz mevcut mu?

 

THK, 1940’larda Etimesgut Uçak Fabrikası’nda kendi uçağını üretmiş, 111 uçağın bakım ve modernizasyonunu üstlenmiş bir kurumdur. Bu mirası bugün THK Teknik A.Ş. ile sürdürüyoruz. Şu anda yangın söndürme uçaklarımızdan eğitim uçaklarına, helikopterlerden planörlere kadar çok geniş bir filoya bakım yapabilme kabiliyetimiz var. Motorlardan pervanelere, bataryalardan elektronik sistemlere kadar her parça kendi atölyelerimizde test edilip onarılıyor. Bir vidayı bile yurt dışından almak zorunda olduğumuz bir sektörde, biz bu parçaları kendi mühendislerimizin elinde yeniliyor, millî sermayenin ülkemizde kalması için uğraşıyoruz. GELECEĞE YATIRIM Bizi farklı kılan yalnızca uçaklarımız değil, insan kaynağını da yetiştiriyor olmamız. Teknisyenlerimizi yurt dışı eğitimlerine gönderiyoruz. Aynı zamanda SHGM onaylı eğitim merkezimizde yeni teknisyenler ve mühendisler yetiştiriyoruz. Böylece, hem bugünün ihtiyaçlarını karşılıyor hem de geleceğin bakım uzmanlarını yetiştiriyoruz. Gelecek vizyonumuz ise çok daha iddialı: Hibrit ve elektrikli uçakların bakımına hazırlanıyor, yapay zekâ ile donatılmış arıza öngörü sistemleri üzerinde çalışıyoruz. Hedefimiz, ülkemizi sadece bölgesinde değil, Orta Doğu ve Balkanlar’da da tanınan bir ‘Bakım, Onarım ve Revizyon (MRO) merkezi hâline getirmek. Bugün THK Teknik, sadece uçak bakımı yapan bir kuruluş değil; havacılığın geleceğine yön vermiş ve çalışmalarına hız kesmeden devam eden bir iştiraktir.

 

THK’nin akademik iş birlikleri kapsamında üniversitelerle yürüttüğü havacılık malzemeleri, yapay zekâ tabanlı uçuş güvenliği ve otonom sistemler konularındaki araştırmalardan örnekler verebilir misiniz?

 

 THK Üniversitesi, yalnızca araştırma yapmakla kalmıyor, aynı zamanda yeni nesil meslekler için insan kaynağı da yetiştiriyor. TUSAŞ ile yaptığımız protokoller sayesinde uçak teknolojisi ve bakım alanında eğitim-pratik entegrasyonunu sağladık; böylece teknisyen yetiştirme programlarımızı doğrudan sanayiye entegre ettik. Yani ‘yeni nesil bir havacılık akademisi’ inşa etme yolunda ilerliyoruz. GÖKYÜZÜNDE GÜÇLÜ ALTYAPI THK Üniversitesi, kuruluşundan bu yana havacılık, uzay ve insansız sistemlere stratejik önem veriyor. Bu alanda güçlü bir altyapı kurduk. İnsansız Hava Aracı Araştırma Merkezi (İHAMER), laboratuvarlarımız, pist ve hangar tesislerimizle öğrencilerimize sadece teoriyi değil, gerçek uygulamaları da deneyimleme imkânı sunuyoruz. THK Üniversitesi; TUSAŞ, HAVELSAN, TEI gibi ülkemizin önde gelen savunma sanayi kuruluşlarıyla ve ODTÜ, Hacettepe, Gebze Teknik gibi saygın üniversitelerle ortak projeler yürütüyor. Bu iş birlikleri sayesinde İHA kontrol sistemlerinde makine öğrenmesi ve görüntü işleme tabanlı otonom uçuş teknolojileri, sensör füzyonu, arıza tahmini ve insan-makine etkileşimi gibi ileri konularda araştırmalar yapılıyor. Aynı zamanda VTOL sistemleri ve sürü dron projeleri üzerinde de çalışmalarımız sürüyor. İNSANSIZ SİSTEMLERE İNSAN KATKISI Bugüne kadar THK Üniversitesi’nin akademik programları ve THK Türkkuşu İnönü Havacılık Eğitim Merkezi’nde gerçekleştirilen kurslarla, toplamda 15 bine yakın kişiye eğitim verildi. THK İnönü Merkezimizde ayrıca dron eğitimleri de düzenlenerek insansız sistemler alanındaki insan kaynağına katkı sağlandı. Yani yalnızca araştırma yapmakla kalmıyor, aynı zamanda yeni nesil meslekler için insan kaynağı yetiştiriyoruz. TUSAŞ ile yaptığımız protokoller sayesinde uçak teknolojisi ve bakım alanında eğitim-pratik entegrasyonunu sağladık; böylece teknisyen yetiştirme programlarımızı doğrudan sanayiye entegre ettik. Yani yeni nesil bir havacılık akademisi inşa etme yolunda ilerliyoruz.