Türk Hava Kurumu'na Ait İstanbul İlinde Bulunan Otele İlişkin Kamuoyu Duyurusu

Bazı basın ve yayın organlarında; Türk Hava Kurumu’nun eski dönemlerinde genel başkanlık görevi yapmış kişi/kişiler tarafından Türk Hava Kurumu’na ait İstanbul İlinde bulunan otele ilişkin davanın Kayyum Heyeti’nin göreve başladığı tarihten sonra takip edilmediği imasında bulunulduğu ve bu asılsız iddia nedeniyle birçok yayın kuruluşunun iftira boyutuna varan bu ve buna benzer haberlere yer verdiği görülmektedir.

Laleli Otel adıyla kamuoyunda bilinen otelin ödenmeyen kira bedellerine dair ihtarnameler 2017 yılında kiracısına gönderilmiştir. Kira bedellerinin ödenmemesi üzerine 22/02/2018 tarihinde alacak ve tahliye davası ikame edilmiştir. Mahkemenin 05/03/2019 tarihli kararı ile de kiracının taşınmazdan tahliyesine karar verilmiştir.

Kiracı tarafından karara karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nin 22/01/2020 tarihli kararıyla kiracıya gönderilen 2017 yılına ait ihtarnamelerin Tebligat Yasası’nın 12. ve 13. maddelerine uygun tebliğ edilmediği gerekçesiyle tahliye talebinin reddine karar verilmiştir. İşbu karar Türk Hava Kurumu tarafından temyiz edilerek konu üst mercie taşınmış olup, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 18/11/2020 tarihli 2020/3088 E. 2020/6721 K. sayılı ilamı ile ihtarnamelerdeki tebligatların usulsüzlüğü nedeniyle davanın REDDİNE (BAM kararının onanmasına) karar verilmiştir.

THK Kayyum Heyeti ise 16 Ekim 2019 tarihinde göreve başlamış olup, Kayyum Heyeti’nin göreve başladığı bu tarihte dosya Bölge Adliye Mahkemesindedir. Bölge Adliye Mahkemesi istinaf incelemesini dosya üzerinden yapmış, duruşma günü vermemiştir. Buna rağmen bazı haber sitelerinde Kayyum Heyetinin dosyayı takip ettirmediği, Bölge Adliye Mahkemesindeki dosyanın duruşmasına katılım sağlanmadığı gibi hukukla, usul kurallarıyla ve gerçekle bağdaşmayan iddialar yer almıştır.

THK’nın en önemli mülkü olan taşınmaza dair tüm dava ve hukuki süreç Kayyum Heyetinin göreve başladığı tarihten itibaren yakından takip edilmiş, konu ile ilgili hukukun öngördüğü tüm süreçler işletilmiştir. Yargıtay tarafından kesin olarak karar verilmesine rağmen anayasal hakkın ihlal edildiği gerekçesiyle 04.01.2021 tarihinde Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapılmıştır.

Hiçbir inceleme ve araştırma yapılmadan gerçek dışı ve soyut iddiaların gündeme getirilmesinin hangi hukuki temele ve vicdana sığdığı anlaşılamamaktadır. Bahse konu asılsız haberler ve yorumlar Kurumun ve Mahkemece atanan tarafsız ve bağımsız Kayyum Heyetinin itibarını yıpratmaya yöneliktir. Herhangi bir bilgi, belge ya da tespite dayanmayan soyut ve gerçek dışı haberler ile güdülen amaç; kamu yararına çalışan Türk Hava Kurumu'nun ismini zikrederek kamuoyunu yanıltmak, Türk Hava Kurumu’nun gelişmesine katkıda bulunan kişilerin çalışmalarını toplum gözünde küçük düşürmek ve kamuoyundan teveccüh görerek yardım sağlayan Kurumun destek kanallarını zayıflatarak Kurumu düze çıkartmak için gösterilen fedakâr çabaları akamete uğratmaktır.

Konu hakkında 2017 yılına ait ihtarnamelerdeki tebligatlarının usulsüzlüğü nedeniyle davanın REDDİNE dair verilen Yargıtay kararını da, söz konusu iddia ve asılsız haberlerin noktalanması amacıyla (KVKK kapsamında kişisel veriler gizlenerek) işbu bilgilendirmenin ekinde kamuoyuna sunuyoruz.

KAMUOYUNUN BİLGİLERİNE SAYGILARIMIZLA ARZ EDERİZ.